23

KASIM

Düşünene Saygı

İNCELEME

Değerli Dostlar, alışkanlık haline getirdiğimiz bir takım “klişe” düşünceler vardır. Bunlardan bir tanesi bence şu:

“Efendim” deriz, “Bir birimizin düşüncelerine saygılı olalım!”

Bu bence hiç anlamlı değil. Niye düşünceye saygılı olayım? Karşımızdaki kişi pozitif bilime aykırı bir şeyler söylüyorsa, bu düşünceye de saygılı mı olmayım?

Sarılık tedavisinde doktora götürmeyip sarı battaniyeye örterler. Şamanik dönemden kalan bir tedavi alışkanlığı… Bu düşünceye de saygılı olmak zorunda mıyım?

7 kere 7 eşittir 49. Karşımdaki dese ki, siz bana deseniz ki; “Hocam ben hesapladım; 7 kere 7, 65 çıktı. Ben böyle düşünüyorum.” Ben senin bu düşüncene çok saygılıyım mı diyeyim? Ben de hesapladım; 7 kere 7, 78 çıktı. Eğer ben yanlış hesaplıyorsam, bu düşünceye saygılı olmak zorunda değilsiniz.

Eğer düşünceye saygılı olmak işe yarar bir şey olsa, biz öğretmenler yaşamıştık. Sınav kağıdı… Diyelim ki, 100 üzerinden 40 vermişim. Öğrencim gelip deseydi ki, “Hocam, lütfen düşünceme saygılı olan, ben böyle düşündüm, altını da imzaladım.” 

Aaaa, pardon geç!.. Kağıdı boş bırakma, 100.

Düşünceye saygılı olmak zorunda değiliz. Ama düşünene saygılı olmalıyız. Düşünceye değil, düşünenin kişiliğine saygılı olmalıyız. Onunla dalga geçmeyeceğiz.

Diyelim ki biri bir zaman ineğe saygı gösteriyor. Gülmeyeceğiz, ciddiye alacağız. Şizofrenin kendince bir mantığı vardır, asla gülmeyiz. Kişiye saygı gösteririz, ama psikolojik sıkıntısını gidermeye çalışırız.