Bir açıdan iletişimi sözlü ve sözsüz olmak üzere iki bölüme ayırabiliriz. Kıyafetimiz, ses tonumuz, mimiklerimiz, çevre düzenleme şeklimiz... Bunlar sözsüz iletişimin öğeleridir.

Sözsüz iletişim ögeleri sözlü iletişimi büyük ölçüde etkiler. Mesajların niteliğini değiştirme gücüne sahiptir.

Bir örnek:

Çocukluğumdan beri bilirim. Bir eve gidersiniz. Girişte ayakkabınızı çıkarmak için yekinirsiniz. Evsahibi: "Allahını seversen çıkarma!" diyor.

Şimdi, çıkarma diyor ama bakıyorum orada majino gibi bir dizi terlik var. Terliklerin üzerinden atlayıp okula girebileceğim.

Şimdi, sözsüz iletişim unsurlarıyla ne diyor: "Çıkar" diyor; "Terlikleri buraya koyduk."

Ama sözlü olarak ne diyor: "Lütfen, çıkarma" diyor. Hangisine itibar edeyim?

Hani denir ki; ışık vardır, bir de trafik polisi vardır; trafik polisi ışıktan üstündür. Öncelikle ona itibar edeceksin. Sanki onun gibi, terlikleri görünce çıkarma isteği oluyor.

Günlük yaşamda sözsüz iletişimimiz ve sözlü iletişimimiz arasında çelişki olmamasında herhalde yarar var.